Hediye

Bumerang - Yazarkafe

2 Şubat 2018 Cuma

BELGRAD




Hazır mıyız? hadi başlıyoruz Belgrad gezimize:)


Belgrad



Hemen yanı başımızda olan Belgrad Sırbistan'ın başkenti ve en büyük kenti özelliğine sahip olması ve bizden vize istememesi yurt dışına ilk kez çıkacak olanların ilk rotası olma yolunda zirveye yükseliyor:)

Belgrad, Sırbistan'ın başkenti e en büyük şehridir. Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda yer almaktadır. Ülkeden geçen en büyük nehir olan Tuna'nın 60 km kısmı, Sava nehrinin de 30 km kısmı Belgrad sınırlarının içinde yer alıyor. İki nehrin üzerinde 16 tane ada ve adacık bulunuyor.
Belgrad kendini özleten ama 3 günden fazla da durunca da sıkan bir şehirdir.  Son yılların en ilgi çeken kentlerinden biri olan Belgrad, Balkan havasıyla Avrupa tarzını harmanlayan ve diğer ülkelere göre daha uygun olması , kentin cazibesini arttırıyor.

Belgrad saat olarak Türkiye'den 1 saat geride. İstanbul'dan Belgrad Nikola Tesla Havalimanına uçak yolculuğu 1 saat 40 dakika sürüyor. Vizesiz seyahat edebileceğiniz Belgrad'a havalimanında kısa bir pasaport kontrolünün ardından giriş yapabilirsiniz.

Sırbistan'ın resmi para birimi Sırbistan Dinarı. Türkiye'den ayrılmadan önce paranızı euroya çevirip öyle gitmeniz de fayda var. 1 lira yaklaşık 39 dinar.

İlk keşif yerimiz; Kalemegdan Kalesi


Kalemegdan


Yazın veya kışın o soğuk günlerinde Belgrad seyahati yapmanız Kalemeydan’ı ziyaret etmenize asla engel değil.  Günümüzde Kalemeydan parkı tamamen keyif, dinlenme ve sosyalleşme amacıyla kullanılıyor olsa da tarihinde yaşadığı bir çok savaşta 6 milyondan fazla kişinin ölümüne tanıklık etmiş tarihi bir yapı olarak karşımıza çıkıyor.
Osmanlı döneminde “Kale” ve “Meydan” kelimelerinin bir araya gelmesinden adını alan Kalemegdan farklı isimlerle de anılmakta.

 Bunlar arasında en bilinir olanlar Hristiyanlık duvarı, Savaş Duvarı, Seyir Tepesi, Savaş Evi, Mücadele Tepesi  ve Özgürlük Zaferi ve Evi.

Belgrad ziyaretiniz sırasında şehrin yoğunluğundan uzaklaşmak, parkta keyifli bir yürüyüş yapmak, harika günbatımı eşliğinde Tuna ve Sava nehirlerini eşliğinde Yeni Belgrad manzarasının tadını çıkarmak ve etkileyici fotoğraflar çekmek için Kalemeydan Parkı kesinlikle ziyaret etmeniz gereken bir nokta. Kalemeydan Parkı içinde birbirinden farklı sanat eserleri, müze, galeri gibi yapıları da ziyaret edebilirsiniz. En güzel yanı ise bu harika kaleye giriş için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmemekte.


Victor Anıtı

Belgrad şehrinin koruyucusu Victor Heykeli, 14 metre yüksekliğindeki bir sütunun üzerinde şehri gözetliyor.



Victor Anıtı



Seyir terasının ortasında Victor Heykeli dikiliydi. Bu heykel şehrin Türklerden kurtarılmasının anısına 1928 yılında dikilmiş. 1912'de Terazije Meydanı'ndaki çeşmenin üzerine dikilmesi planlanan heykel, halkın çıplak bir adamın şehrin ortasında olmasına muhalefet etmesiyle yıllar sonra Kalemeydan'a dikilmiş ve şehrin sembollerinden biri olmuş.

Kalemeydan Sahat kulesi ve Saat Kulesi

Sahat kapısı ve saat Kulesi'nin yapımına Avusturya'lılar tarafından başlamış olsa da bitişi 18. yy'da Türkler'in dönemine denk gelir. Her iki yapının inşası Venedikli Andreo Comaro tarafından yapılmış. Kapının üstündeki saat kulesi yapıldığı zamandan günümüze kadar görüntüsünü korumuş nadir yapılardandır.


Sahat Kapısı ve Saat Kulesi, Belgrad

Damat Ali Paşa Türbesi

Mora’nın yeniden fethedilmesi başarısından sonra Sadrazam Silahdar Damad Ali Paşa komutasındaki Türk ordusu kuzeye Avusturya’ya karşı ilerlemeye başladı. 5 Ağustos 1716’da sadrazamın serdarlığı altındaki Osmanlı ordusu Petrovaradin Muharebesi’nde Savoy Prensi Eugen komutanlığı altındaki Avusturya ordusuna yenildi ve Silahdar Damat Ali Paşa bu savaşta askerlerine cesaret vermek isteyip cephenin ön saflarına ilerleyince alnından vurularak şehit oldu. Bu nedenle tarihlerde Şehit Ali Paşa adı ile anılır oldu.



Damat Ali Paşa Türbesi, Kalemegran Belgrad

Naaşı Belgrad’a getirilip orada Kaleiçi’nde yaptırılmış olan türbeye gömülmüştür. Türbenin kapısının üzerinde Slavca “Türbe” yazmakta olup eski Türkçe olarak; 1716 sene-i miladiyesinde Petervaradin Muharebesinde şehit olan, Mora 2. Fatihi Damad Ali Paşa’nın ve Türbesinde mefdun ,Tepedelenli Selim ve Hasan Paşaların ruhuna Fatiha 1938 “ ibaresi bulunmaktadır.






Tuna Nehri


Tuna Nehri, Avrupa'nın en uzun ikinci nehri. Yaklaşık 2800 km uzunluğundaki, on tane ülkeyi suluyor ve Karadeniz'e dökülüyor. Hemen kalenin yanından gelen sava  nehri de Tuna nehrinin en önemli kollarından biri. 4 tane ülkeyi suluyor  ve oda tuna nehri vasıtasıyla Karadeniz'e dökülüyor.

Tuna Nehri





Aziz Sava Katedrali


Sırp Ortodoks kilisesinin kurucusu olan hükümdar oğlu Aziz Sava'nın kutsal emanetlerinin Türkler tarafından yakıldığı düşünülen yere inşa edilen Sava Katedrali dünyanın en büyük Ortodoks kilisesi olarak bilinmektedir.


Aziz Sava Katedrali


Şehrin simgelerinden biri olan ve Sırp Ortodokslar için önemli bir yere sahip olan bu kilise ihtişamlı mimarisiyle Helsinki Katedrali'ne benzetilmektedir. Şehrin en işlek yeri olan Slavja Meydanı'na çok yakın. Katedrali Terazije Meydanı'ndan da rahatça görebilirsiniz. Yapımına 1935 yılında başlanan kilisenin inşaatı bazı siyasi olaylar ve savaşlar nedeniyle yapımı halen devam etmektedir.
Aziz sava Katedrali


Aziz sava Katedrali


Sırp Ortodoks Kilisesi'nin kurucusu Aziz Sava'nın adını taşıyan kilisenin tamamlanabilmesi için mabedin içindeki mozaik işlerinin tamamlanması bekleniyor. Mozaikleri Sırp Ortodoks Kilisesi'nin 800. kuruluş yılı 2019'da tamamlanması hedefleniyor.

Şehrin en önemli simgelerinden biri olan yapının Osmanlı paşalarından biri olan Sinan Paşa tarafından 1954'te yakıldığı rivayeti var. Sırp Bizans mimarı tarzında inşa edilen Aziz Sava Kilisesi 10 bin kişilik kapasitesi ile balkanların en büyük Ortodoks kilisesine sahip olacak.

Aziz sava Katedrali



Hangi inançtan olursanız olun içinizden geçen en güzel dilek için bir mum yakabilirsiniz. Kim bilir hayatınıza bir numaradan giriş yapacak kişi belki bu dilekten sonra çıkar:)


Nikola Tesla

Dünyanın en büyük dahilerinden bir tanesi, 10 Temmuz 1856 tarihinde, Sırbistan’ın Smiljan kasabasında dünyaya geldi. Babası inançlarına bağlı sade bir yaşam süren bir papazdı. Annesinin ise okuma yazması yoktu, ancak etrafında küçük ev aletleri tasarlayan mucit olarak tanınıyordu. Babası Tesla’nın iyi bir papaz olmasını istiyordu. Ancak annesi buna şiddetle karşı çıkıyordu. Nikola Tesla annesinin gözünde bir dahiydi ve yeteneklerini ilk fark eden de annesi olmuştu.

Üniversite eğitimi babasının ölümü üzerine yarım kalacaktır. Bir yaz dönemi burada eğitim gördükten sonra ayrılır ve 1882 yılında Paris‘e yerleşmeye karar verir. burada Continental Edison firmasında işe başlar. Bu firma Thomas Edison‘un fikirlerini avrupa çapında yaymak için kurulmuş bir firmadır. Nikola Tesla hayatı ciddiye alan diğer mucitler gibi burada da kendisini geliştirmeye başlar. Akım motorları ve dinamolar ile ilgili tecrübelerini burada geliştirir. Edindiği tecrübeler sayesinde ilk icadını burada yapar ve ilk icadı, regüle edici kontrol cihazlarıdır. Nikola Tesla icatları bununla sınırlı kalmayacak ve hız kazanarak devam edecekti. Pariste Tesla, indiksüyon motorları üzerinde de çalışmaya başlar ve dönen manyetik alanlar ilgisini çeker.

Genç ve yetenekli mucit Paris’te bulunduğu sıralarda dünyaya açılmak ister. Bu yüzden anadili olan Sırpça ve Almancanın yanında; İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı da öğrenir.



Nikola Tesla Museum


Nikola Tesla bir çok buluşa imza atmış ve bugünkü teknolojinin önünü açmıştır, alternatif akım motorlarının mucidi Tesla, uzaktan radyo kontrol, florasan lamba, transformatör gibi icatlar yapmış. Günümüzde kullanılan lazer,MR,radar gibi teknolojiler onun buluşlarının ışığında yapılmış.

Adına yapılmış bu müzede  Nikola Teslanın icatları ve hayatı anlatılıyor. Müzedeki  rehber icatlarla ilgili bilgi veriyor ve buluşlarla ilgili deneyler yaptırıyor. Hayatının anlatıldığı birde sinevizyon gösterisi yapılıyor. Müze girişi  500 RSD

Nikola Tesla Museum


Parlamento Binası

1938 ve 2006 yıllarında tamamlanan Parlamento BinasıYugoslavya Parlamentosu ve daha sonra Sırbistan ve Karadağ Ulusal Meclis Binası olarak kullanıldı. Bina mimari olarak Neo-Barok tarzında inşa edilmiştir. Parlamento Binası muhtemelen istikrarsızlık ve Milošević hükümetinin kötü ideolojisinin sembolü olarak bilinir.


Parlamento Binası


Parlamento Binası bugün sadece Meclis Binası olarak değil, aynı zamanda mimarlar, tasarımcılar ve Parlamento’nun dizaynı için zaman harcayan sanatçılar için bir kültür anıtı olarak duruyor. “Kara Atlar Oyunu” heykelleri tüm ihtişamı ile Meclis girişinde yerini almış. 2000 yılındaki Beşinci Ekim ayaklanmaları sırasında 91 adet sanat eseri Millet Meclisi binasından yağmalandı. 


35 tanesi bulundu ve yerine konuldu; 56 tanesi hala kayıp. Bina aynı zamanda bu süreç içinde hasar gördü.

Prens Mihailo Obrenović III

1839 – 1842 ve 1860 – 1868 tarihleri arasında Sırp Prensi olarak hüküm sürdü. 1842 yılında tahttan indirildi ve ikinci saltanatı da 1868 suikast sırasında son buldu. 1867 yılında son 7 Sırbistan şehirlerini Türklerden kurtarması ile bilinir.



Prens Mihailo Obrenović


Bu meydandaki Prens Mihailo anıtında 7 şehrin ismi oyulmuş ve Prens at üzerinde İstanbul’u parmağı ile gösterirken tasvir edilmiş.

Terazije Meydanı

Eski Şehrin merkezi olarak kabul edilir ve tüm sokak numaraları bu noktadan başlarlar. Burası ismini 200 yıl önce şehre su getiren pek çok su kulelerinden aldı. Meydanda Hotel Moskva gibi bir kaç tane etkileyici bina var. Rus imparatorluğu tarafından finanse edilen otelin dış cephesi Yunan arketipler ile bezenmiş seramiklerden yapılmış. Rus ayrılma tarzı seramik yapılır. 1908 yılında açıldığında, Balkanlar’ın en pahalı ve en güzel Rus evi olarak anılırdı. Son 100 yılda Albert Einstein, Robert De Niro, Kirk Douglas, Jack Nicholson, Michael Douglas, Alfred Hitchcock, Roman Polanski, Yaser Arafat, Indira Gandhi, Muammer Kaddafi, Richard Nixon, Luciano Pavarotti, Ray Charles ve Orson Welles olmak üzere 36 milyon ziyaretçi ağırladı.


Terazije Meydanı



NATO Kalıntıları(Bombardımanı)

1999 yılında, NATO Sırbistan’daki devlet binalarını 78 gün boyunca bombaladı. Bombalama 78 gün sürdü ve o zamanki ülkenin altyapısı, endüstriyel binalar, fabrikalar, okullar, sağlık tesisleri, medya binaları, kültürel binalar, kilise ve manastırlar ve anıtlar ağır hasar gördü. Belgrad, misket bombalarının bir pazar yerini ve yerleşim alanlarının üzerine düşen Novi Sad, Niş ve Aleksinac kadar hasar almadı, ancak Belgrad hala en çarpıcı kalıntıların olduğu şehirdir.




En iyi bilinen kalıntılar Kneza Miloša Caddesi’nde bulunan İçişleri Bakanlığı ve Yugoslav Savunma Bakanlığı binalarıdır.




Aziz Mark Kilisesi


1940 yılında tamamlanan Aziz Mark Kilisesi (St. Mark’s Church), kızıl renkli taşlarıyla Belgrad’a gidenleri etkileyen binalar arasında yer alıyor. Popüler Taş Meydan‘da yer alan bu muhteşem kiliseyi görmeden dönmeyin.


Aziz Mark Kilisesi

Vee yazının sonuna gelirken bu güzel şehirin sokaklarında kaybolmayı, her yere yürüyerek gitmeyi ve keşfetmeyi ihmal etmeyin. :)




Ve tuna nehrinin kıyısında yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin:)




Notlar;

Sırbistan'ın para birimi Sırp dinarıdır.
Türkiye saati ile arasında 1 saatlik fark bulunmaktadır.
Belgrad bizden vize istemiyor fakat 180 gün içerisinde 90 günü aşmaması gerekmektedir.
Belgrad da kaldığınız süre boyunca toplu taşıma kullanmasınız da olur. Aman taksilere dikkat turist olduğunuzu belli ederseniz dolandırılma ihtimali yüksek.
Olmazsa olmaz gece hayatının da  tadını çıkarın.

Ve her ne olursa olsun bulunduğunuz şehrin, ülkenin keyfini çıkarmaya bakın.










30 Temmuz 2017 Pazar

Phuket Adası

 
  Savad dii
İsteyene huzur, isteyene bol güneş, isteyene aktivite. Herkesin hoş vakit geçireceği garanti yer rüyalar adası Phuket. Hadi başlıyoruz:)
 
Savad dii (Tay dilinde merhaba demek)  
 
Phi Phi adası

Türk Hava Yollarının 300. destinasyonu olan  ve ilk uçuşuyla uçmak o heyecana ortak olmak enfes güzeldi. O kadar çok heyecanlıydı ki herkes. Hepimiz onların heyecanlarına ortak olduk. Aktarma yapmayı sevmeyenler için Türk hava yollarının direk phuket uçuşları var yaklaşık 10 saat sürüyor.

Tayland bizden vize istemiyor. Uçakta size verilen bir formu doldurup ülkeye giriş yapıyorsunuz. Formun diğer yarısını ise seyahat boyunca yanınızda taşıyıp dönüşte ülkeden çıkarken teslim ediyorsunuz. Kaybetmesenizde çok sorun olmuyor ama genede siz otelinize varınca kasaya pasaportunuzu ve verilen formu orda saklayın. Bu arada pasaportunuzu yanınızda taşımayın derim ben fotoğrafını çekin ilk sayfanın dursun telefonunuzda.



Phuket, eskiden batı dilinde Tha-Laang, Talang veya Junk Ceylon olarak bilinen Güneydoğu Asya ülkesi Tayland'ın Dünyaca ünlü Turizm adası. Başkenti Phuket City'dir.
Phuket, Tayland’ın en ünlü ve en büyük adası.  Aslında ada olmasına rağmen sonradan Tayland’a köprü ile bağlanmasından dolayı artık tam bir ada sayılmaz. Adanın dört bir yanı çok ünlü sahillerle dolu ve bir çok film ev sahipliği yapmış bu adalar.




Bangla Walkıng Street


Patong’da Bangla Walkıng Street isimli cadde adanın günah merkezi diyebiliriz. Sokakta değişik değişik tipler var. Her türlü Showların olduğu, kızların, lady boyların Showlarının olduğu yada sadece müziğin olduğu herkese uygun mekanın olduğu bir cadde. Yolda yürürken bir çok kişi var sizi ellerindeki menülerle davet edecek yada bazılarında free içecek yazanlar falan var aman deyim gitmeyin. Biliyorum "Bedava sirke baldan tatlıdır" ama bu Tayland için geçerli değil:) Valla sonra yüklü hesaplarla karşılaşırsınız benden söylemesi.

Eee O zaman hangisine gidelim derseniz New York ve Tiger barlar en iyilerden biz çok eğlendik.

Gitmeden önce yapılan en önemli uyarılardan bazıları Hepatit B, Hepatit A gibi hastalıklara karşı önlem amaçlı aşıların yapılması yönünde çünkü eğer gece hayatını deneyimlemek istiyorsanız, Tayland tek gecelik ilişkiler sonrasında bu tip hastalıklarla sabıkalı bir ülke. Tedbir amaçlı yaptırabilirsiniz size kalmış.



Bangla Walkıng Street

Elektrik tellerine dikkat edin arap saçına dönmüşler.


Herkese uygun barlar mevcut

 
 
Barların üstü hep kadınlarla dolu:)

 
 
 
Nasıl dikkat çekeceğini biliyor adamlar


Pazarlığı sevenleri böyle alalım:) Taylan'da eğer pazarlık yapmazsanız çok pişman olursunuz ben deyim size:)

Daha önceki yazımda da söylemiştim Pazarlık Tayland'da bir hayatta kalma meselesi çünkü sokak tezgahları ve gece pazarları ülke genelinde hakim ve burada kim neyi kaça satabilirse satmaya çalışıyor. Aslında 200 Baht olan bir şeyi size 700 Baht 'tan satmaya çalışan bir satıcıyla sıkı pazarlık sonucunda, 200 Baht'lık fiyata indirmeyi başarabilirsiniz. Bunun için İngilizce de bilmenize gerek yok hesap makineleri pazarlık işini çözüyor. Alacağınız şeyin ilk önce bir kaç yere bakın ondan sonra alın çünkü bazen farklı fiyatlar çıkabiliyor. Ben pazarlık konusunda Tayland'da usta olmuş biri olarak arkadaşlarıma çok ucuza şeyler aldırdım:)




Patong'daki yerel pazarlardan 

Aslında öyle söylendiği gibi de her şey ucuz değil ama Tayland ipeği hem özel hem de ucuza alabileceğiniz bir hediyelik olabilir, dönüş için aklınızda bulunsun. Fiyatların kolay Türk parasına çevirme kısmı 1 sıfır atmaktan geçiyor. ( 100 baht at bir sıfır al sana 10 TL )

Tayland’ın en güzel yönlerinden birisi de çeşit çeşit tropik meyveleri. Bulunduğunuz yerlerdeki değişik meyveleri mutlaka tadın, bu meyveler kullanılarak yapılan yemek, tatlı ve içecekleri de denemeyi ihmal etmeyin.


Bordo rengi kabuğu soyulduğunda sarımsak dişleri gibi beyaz parçalar ortaya çıkan mangosteen, son derece tatlı ve de lezzetli bir meyve. Ve de ucuz bir meyve 4 kilosunu 100 Baht yani 10 liraya aldık.


Mangosteen
 

Son derece lezzetli olan tatlı sarı mangoyu denemizi öneririm benim favorilerimden.
 
Mango

 
 
Bir çok meyveyi satın almadan önce tatma imkanınız var.

 
 
Muz da deneyin ama küçük parmak gibi olanları



Tayland mutfağı biraz garip hiç değilse bana öyle geldi. o yüzden gıda konusunda hassassanız bir süre aç kalmaya hazır olun ben 2 kilo verip geldim:). Tayland'da yemek anlayışı bizimkilerden biraz farklı, hatta baya farklı. Poşetin içine doldurulan bir sürü garip şeyin suyunu içmekten tutun, bütün halde pişirilen tavuklara kadar midenizi kaldıracak ne kadar şey varsa Tayland'da bulmak mümkün. Ve tabiki kullandıkları yağ ve baharatlar en güzel şeyi bile mahvediyor. 
Ama seafood marketlerde bolca çeşit var ve fiyatları da Türkiye'ye oranla baya ucuz.


Jungceylon Patong bölgesinin en büyük alışveriş merkezi. Bangla caddesinin hemen karşısında bulunan AVM ’de her türlü ürünü bulabileceğiniz 200’den fazla dükkan bulunuyor.


Yemek konusunda avm yi tercih edebilirsiniz. Burger ve McDonald'sa da helal ürünlerden yiyebilirsiniz.



Jungceylon Avm


FamilyMart bizim bim gibi her yerde olan marketlerden atıştırmalık tavuklu sandviçleri fena değil. Su gibi ihtiyaçlarınızı da bu marketlerden almanızda fayda var çünkü daha ucuz.



FamilyMart



Tayland'ı dünyaca şöhrete kavuşturan şeylerden biri de kesinlikle meşhur Thai masajıdır. Masaj konusunda Tayland dünyada önde giden tek ülkedir bence.

Phukete kadar gelmişken masaj yaptırmadan dönmeyin derim.  Ama o kadar çok masaj salonu var ki bazıları hijyen açısından kötü bazıları sex amaçlı bu bahsettiklerimin fiyatları diğerlerine göre daha ucuz ama sonuçta önemli bölgelere dokunarak yapıyorlar masajı sakat kalmayın ucuz olsun derken .



5 star masaj ve beauty salonu



Benim size tavsiye edebilceğim masaj salonu 5 star masaj ve beauty salonu tripadvisor tarafından da önerilen bir yer. çok temiz ve güzel bir yer. 1 saatlik thai masajı 400 baht yanı 40 lira. Ayak ve boyun masajı da aynı fiyat1 er gün arayla ikisini de yaptırmanızı öneririm.  Ve gece pazarlarından yada avm den masaj yağları da alabilirsiniz.


Phukette gece yürüyüşleriniz de sizi birazcık serinletecek olan taylanda özel dondurmalardan tadımlayabilirisiniz.

Sokak satıcıları

Tayland, Türkiye’de her zaman yakınlaşamayacağınız hayvanlar ile etkileşime girmek için harika bir ülke. Bir fil kampına gidip gününüzü filler ile geçirebilir, onları besleyip fotoğraf çekilebilir veya safari yapabilirisiniz. Kaplanlar ile resim çektirebilir, onları sevebilirsiniz.

Fil safari 30 dk. 900 baht yani 90 TL civarı. Kaplanla fotoğraf çekilmekte gene aynı fiyatta. ne gerek var diyebilirsiniz fakat bir daha nerde fille safari yapıp bir kaplanla poz verebilirsiniz ki.









Hiç yüzen bir köy gördünüz mü?  Peki; Yüzen bir futbol sahası? İşte tüm sorunların cevabı Panyee adası.



Panye köyü
 
Panyee Adası tekne ile ana karadan 20 dakika uzaklıkta bulunuyor. Adanın 200 yıla yakın bir geçmişi var. Endonezya’dan ayrılıp kendilerine yerleşilebilecek yeni bir yurt arayan 3 balıkçı ailenin yolu buralara kadar düşmüş. Çevreyi araştırmak için ayrılan aileler, yaşanılabilir bir yer bulunduğunda diğerlerine işaret olabilmesi için en yüksek yere bayrak asılmasına karar verilmiş.
 
 
 
Toh Baboo adındaki balıkçı, Panyee adası ve çevresinin balıkçılık için zengin kaynaklara sahip olduğunu fark edip, burasının aradıkları yer olduğuna karar kılmış ve kayalığın tepesine çıkıp bayrak asmış. Bunu gören diğer balıkçılar da gelip buraya yerleşerek adanın ilk sakinlerini oluşturmuşlar. O günden sonra ada, Malay dilinde “Bayrak Adası” anlamına gelen Koh Panyee olarak anılmış. Ada dediğime bakmayın belki 300 metre uzunluğunda kireçtaşı kayalarının eteğinde denizin üzerine kurulu bir köy.
 
Köyde ki cami
 
Köydeki Müslüman öğrenciler
 
 
Köy halkı, eski teknelerden, buldukları tahtadan kendilerine yüzer bir futbol sahası yapmışlar. Panyee Futbol Kulübü Güney Tayland’ın en başarılı genç kulüplerinden birisi. Köyde 1 tane cami bile var.



Veee işte aslında Phuket denilince akıllara gelen yer. Orijinal ismiyle Koh Tapu veya Civi adası olarak bilinen James Bond adası.




James Bond Adası


James bond adası 1974′de çekilen James Bond filmiyle ünlü hale gelmiş ve ismi nedeniyle bir turistik cazibe merkezi olmuş. Adından olsa gerek- adaya iner inmez küçük çaplı bir şok yaşadık. Arkada gözüken kayayla beraber fotoğraf çektirmek için adaya ilk inilen yerden 50 turistle beraber yaklaşık 40-50 merdiven yürüyerek adanın merkezine doğru geliyorsunuz. Deniz burada biraz bulanık, hafif yeşilimsi. Bu nedenle denize giren pek yok.



James Bond Adası


Ada aslında çok güzel fakat çok kalabalık düşünün benim gittiğim dönem düşük sezon yüksek sezonda hiç düşünemiyorum.



Koh Phi Phi Adaları Tayland Körfezinde yer alan en ünlü adalardan birisi. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendisine çeken adanın bu kadar ünlü olmasının arkasındaki sebep ise, adadaki Maya Bay koyunda çekilen Leonardo Di Caprio’nun başrolünde oynadığı The Beach filmi.


Phi Phi Adası

Phukette tabi adalar bitmiyor . Hong adasında müthiş bu manzarayla beraber kano gezisi yapabilir panak adasında mağara gezisi yapabilirsiniz.






 
 




Uzak doğunun olmazsa olmazlarında bir diğeri de tapınaklar. Phuket de Bangkok da ki gibi büyük tapınaklar yok . En büyük olanı Chalon Temple.



Chalon Temple

Budizm bazı kimselere göre bir din, bazıları için de sadece bir felsefe sistemidir. Ancak Budizm’in Hindistan’da yaygın ve temel bir inanç olduğu, Japonya,Çin,Tibet,Burma,Tayland ve Seylan’da da 200 milyona yakın Budist’in bulunduğu düşünülünce, Budizm’i gerçek anlamda bir din saymak, böylece kabullenmek gerekir.





Budizm'in kurucusu olan siddharthanın annesi oğlunu doğurmadan önce bir rüya görüyor ve rüyasında 3 başlı bir fil görüyor ve kahine gidiyor. kahin oğlunuz çok önemli biri olacak ve dünyayı değiştirecek diyor. Siddharta bu arada Hint prensi. Siddharta 28 yaşına kadar sarayından hiç dışarı çıkmamış her şeyi var varlık içinde ama tabi meditasyonla falan ilgileniyormuş. Neyse bir gün sarayından dışarı çıkıp halkın arasına karışıyor ve orda ki dışardaki hayatın onun gördüğü hayatla alakası olmadığını görüyor ve acı, açlık sefalet ve hastalıkları görüp kendisini kötü hissediyor. 28 yaşında saraydan kaçıp ve gerçeği aramaya başlıyor. 6 sene ormanda yaşıyor ve 2 aya yakın banyan tree ağacının altında meditasyon yapıyor ve 7. çakrası açılıyor. Çakrası açıldığı için başka bir boyuta geçip farklı şeyler görüyor. kötülüğü, iyiliği hepsini görüyor fakat kimseye anlatamıyor. Ve böyle böyle gelişmeye başlıyor Budizm. Ve tanrı var mı sorusuna  ben bunun cevabını verecek kişi değilim iç dünyana dönüp kendini bulman gerekiyor dermiş siddharta. O yüzden tanrı var yada yok diye cevap vermezmiş. Bu tabiki din haline gelmiş ama bu bir öğretidir.





Tapınaklar da Statüler göreceksiniz bunların hepsi aslın da siddhartanın meditasyondaki halleri. mesela yatan buda ohh ne güzel yatıyor diyoruz ama o aslında aydınlandığında ki ilk uyanışını gösterirmiş. Arkasında yılan olan meditasyon esnasında hayvanlar tarafından korunduğunu gösterirmiş.

Budizm ayrıca 10 günahı kesinlikle yasaklar. Bu günahlar şunlardır; Adam öldürmek, hırsızlık, yalan, iftira, kötü söz, iffetsizlik, dedikodu, kıskançlık, hemcinslerine ve diğer canlılara kötülük, imansızlık.
 
Budistlerin inancına göre dünyaya geliş ölümdür. İnsanların hayatın acılarından, zorluklarından kurtaracak şey, birbirlerini, hayvanları, bitkileri sevmektir. Ancak böylelikle mutlu olunabilir. Nirvana'ya ulaşmak, bir daha dünyaya gelip hayatın acılarını çekmekten kurtulmak demektir.

 
İki elin birleştirilip selam verilmesinin sebebi bak ellerimde bir şey yok ve benden sana zarar gelmez anlamına gelirmiş. Aslında bazı öğretiler çok doğru değil mi. Ben de size böyle selamla teşekkür ediyorum. Bir sona ki yazıda görüşmek üzere. Kop Kun ( Tay diline teşekkürler)
.
 
 
 
 
 
 

Yarışma

BELGRAD

Hazır mıyız? hadi başlıyoruz  Belgrad  gezimize:) Belgrad Hemen yanı başımızda olan Belgrad Sırbistan'ın başkenti ...